HAKAN SUSUZ kişisel sitesi

    • Aydınlanma , kendini sözcük sözcük anlatabilmekle başlar.
Üyelik Girişi
İçindekiler
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam56
Toplam Ziyaret88127
Hava Durumu
Oyunculuk

Şubat Sıkıntısı

Şubat Sıkıntısı

Hiç aksatmadan gelen bir zaman dilimi bu,

Ter zahmetine katlanmadan edinilmiş kazanç gibi çiğ,

Sonrasında ağrılar bırakan bir yemek biraz da…

Kış ortasında sokakta kalır türünden bir çaresizlik,

Yatılı misafir karşılar gibi telaşlı…

 

“Oysa ben” ile başlayan ne cümleler devşiririm öncesinde.

Şimdiki zamanında ise, takvim yaprağında bildik isim önerileri,

Erkeklere buhran kızlara ise keder.

Saatli maarif derlerdi ya adına,

Her sayfasında o saati arayan bir çocuktum ben.

 

İçi dışı yekpare çocuk hayalleri gibi

Formüllü beyazlık mucizesiydi hayat,

Ve o anları bal kullanmadan kesen,

Hiç bitmesin umudunu kırarcasına hızla koşan at bir vardı.

Hiçbir prensin binmeyeceği, kendi sıska, artığı seyrek.

 

 

Bizi birbirimize getiren, senin yaran benim ise beremdi.

İstediğimiz kadar kıvranalım,

Patinaj yapan bir aracın,

Saatte aldığı yol kadar yalın bir hesaptı sonu.

Ayrı zihinlerin tek yumurta fikirleri işte, rastlantı diyelim…

 

Şimdi sen, gurbette bir hemşehri gibi, yalnız.

Borçlanacak bir dostu bile olmayan,

Sen ile başlayan cümleleri nefesinde,

Benli olanlar, dilinin kemiğinde…

 

Anlayacağın, içimdeki çocuğu öyle bir dövüyorlar ki bu ayda…

Dönmek bile istemeyeceğin terapi eziyeti oluyor bu dönem.

Sızılarım yarasız, bir ameliyat ki narkozsuz…

 

Süslü olsun diye, Şubat Sıkıntısı verdim adını,

Aynı gökyüzünü tekrar, başka bir Şubatta paylaşabilelim diye.


Yorumlar - Yorum Yaz